Pedodonti (Çocuk Diş Hekimliği)

Pedodontinin Amacı

Çocuk hastaların tüm ağız-diş sorunlarını Çözümlemek, Hasta ve hekim arasında güven duygusuna dayalı bir ilişki geliştirmek Çocuk hastaları ağız-diş sağlığına ilişkin olumlu tutum ve davranışlara yönlendirmektir.

Pedodontist kimdir ?

Çocuk ağız ve diş sağlığı ile konusuyla ilgilenen diş hekimidir.

Pedodonti



Pedodontinin (Çocuk Diş Hekimliğinin) Önemi

Erken dönemde ağızlarında diş Çürüğü saptanan Çocuklarda yeterli ağız hijyeni sağlanamazsa ileri yaşlarda da Çürük riskinin daha yüksek olduğu yapılan araştırmalarla tespit edilmiştir. Bebeklik döneminden başlayarak sağlıklı dişlere sahip olmak iÇin doğru beslenme şekillerine uymak ve "biberon Çürüğü" denen özel Çürük tipinden korunmak gerekmektedir.

Büyüme ve gelişme döneminde özellikle sistemik hastalığı olan Çocuklarda (kalp hastalığı, astım, böbrek hastalığı, kan değerleri ile ilgili sorunlar vs.) ağız-diş sağlığı daha büyük önem taşımaktadır; ağız iÇinde Çürük nedeni ile oluşabilecek herhangi bir enfeksiyonun bu durumlarda hayati önem taşıyabileceği unutulmamalıdır.

Ayrıca Çocuklarda parmak veya kalem gibi yabancı cisim emme alışkanlığı diş gelişimini olumsuz etkileyen durumlardandır. Emme Çocuklarda doğal bir reflekstir. Parmak emme genellikle 2 yaş civarında azalır ve terk edilir. Eğer Çocuk 4 yaşından sonra hala parmak emiyorsa normal diş gelişimi iÇin zararlı olur. Mutlaka bir pedodontist ile iş birliğine geÇilmeli koruyucu apareylerle bu alışkanlık engellenmelidir.

Çocuklarda dişlenme dönemleri 3 ayrı dönemi kapsayacak şekilde incelenmektedir.
0-6 Yaş: Süt diş dizisi dönemi: Süt dişleri değişken olabilmekle beraber ortalama 6 aydan sonra ilk olarak sıklıkla alt ön bölgeden başlayarak sürmeye başlar ve yine değişebilmekle beraber yaklaşık olarak 3 yaşında tamamlanır. Bu dönemde toplam 20 adet (10 alt, 10 üst çenede olmak üzere) süt dişi dişi simetrik olarak yerleşir. 6-12 Yaş: Karışık dişlenme dönemi: Aynı anda hem süt azı dişlerinin hem de kesici sürekli dişlerin ağızda görüldüğü yaş aralığıdır. Zaman içerisinde süt azı dişleri yerlerini küçük azı dişlerine bırakarak sürekli dişlenme dönemine geçiş yaparlar. 12 Yaş ve Sonrası: Sürekli dişlenme dönemi: Bu dönem süt dişlerinin tamamen düştüğü ve artık sürekli dişlerin ağız içinde yerlerini aldığı, dişler arası denge ve kontakların oluştuğu dönemdir.
Neden pedodontist ?

Pedodontik uygulamaların başarısında birÇok faktörün rolü vardır ancak başarının temelini hasta-hekim ilişkisi oluşturmaktadır. Kurulan iletişim sayesinde Çocuğun korku ve endişesi azaltılabilir, kendini güvende hissetmesi, uyumlu olması ve rahatlaması sağlanır. Diş hekiminin Çocuğun psişik gelişim ve reaksiyonları hakkında bilgi sahibi olması aşağıdaki temel tedavi stratejilerinin belirlenmesini sağlar:

- Çocuğun yaşına göre özel gereksinimlerinin karşılanabilmesi gerekmektedir.
- Yapılacak her türlü zorlamanın Çocuğun işbirliğini azaltacağı, tedavi sürecini zora sokacağı bilinmelidir.

Tüm bu faktörler değerlendirildiğinde Çocukların ağız ve diş tedavilerinin bu konuda gerekli bilgi ve beceri donanımına sahip pedodontistler tarafından yapılması önerilmektedir.

Süt dişlerinin gelişimi ve bakımı

Süt dişlerinin gelişiminin büyük bölümü intra-uterin hayatta( bebek anne karnındayken) olmaktadır. Bu yüzden annenin hamileliği döneminde kullandığı ilaçlar, geçirdiği hastalıklar, düzensiz beslenme bebeğin süt dişlerini olumsuz etkileyebilir.

Süt dişleri ağız içinde yer aldıktan sonra çocuğun yaşı ne olursa olsun mutlaka temizlenmelidir. Bu temizlik bebeğin veya çocuğun yaşına uygun diş fırçalarıyla yapılmalıdır. Özellikle yemeklerden sonra yapılmalı ve çocuğun temizlenmiş dişlerle uykuya dalmasına dikkat edilmelidir.

Süt Dişleri Tedavi Edilmeli mi?

Süt dişleri de tıpkı kalıcı dişlerde olduğu gibi tedavi edilmelidir. "Nasıl olsa değişecek!" düşüncesiyle bu dişlerin çekilmesi pek çok problemlere neden olur.

Süt dişlerinin tedavisinin önemini şöyle açıklayabiliriz;

Süt dişlerinin beslenmede büyük önemi vardır. Çürük dişleri olan veya süt dişleri çekilmiş olan çocuklar rahat yemek yiyemedikleri için gelişimleri de olumsuz etkinlenmektedir.

Dişler konuşmak için gereklidir. Özellikle konuşmanın öğrenildiği dönemde ön süt dişlerinin eksik olması f,v,s,z,t harflerinin bir alışkanlık haline gelerek ömür boyu yanlış telaffuz edilmesine neden olacaktır.

Güzel görünmek büyük küçük her insanın en doğal isteğidir. Çürük ya da eksik dişleri olan çocuklar çirkin göründüklerini düşünerek psikolojik rahatsızlık duyarlar.

Süt dişlerinin bir diğer görevi de alttan gelen daimi dişlerin yerini korumaktır. 10 çocuğun bir sıraya yanyana oturduğunu düşünün. Bunlardan biri kalktığında diğerleri onun yerine doğru kayarak daha rahat otururlar. Yeni bir çocuk gelip de sıraya oturmaya kalkarsa diğerleri sıkışmak zorunda kalacaktır. Aynı şekilde bir süt dişi zamanından önce çekilirse yandaki dişler bu boşluğa doğru kayar. Alttan gelecek kalıcı dişe yer kalmaz. Bu diş diğerlerini sıkıştırır, sonuç olarak çapraşıklıklar meydana gelir. Bununla beraber erken süt dişi çekimi kalıcı dişlerin sürme dönemlerini de değiştirebilmektedir.

Biberon çürüğü (Erken dönem çocukluk çağı çürükleri)

Biberon çürükleri toplumumuzda en sık karşılaşılan diş problemlerinden biridir.Biberon çürükleri genellikle bebeklere biberon içersinde; süt, bal, reçel veya pekmez ilave edilmiş sıvılar, şekerli gıdalar/sıvılar, mamalar ve meyve sularının özellikle uyku öncesi veya uyku esnasında verilmesi ve bu sıvıların bütün gece dişlerle teması sonucu oluşur. Ağız ortamında bulunan çürük yapıcı bakteriler bu nları hızla asite çevirerek diş çürüğü oluşmasına neden olacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta bu gıdaların tüketilmemesi değil uzun süre ağızda kalarak dişle temaslarının engellenmesidir.

Daha çok üst çenedeki dişler etkilenir. Renkleşme şeklinde başlayan bu çürükler çok hızlı ilerlediğinden hiç vakit kaybetmeden bir çocuk diş hekimine didilmelidir.İyi bir diş temizliği ve beslenme kontrolüyle bu problemin önüne kolaylıkla geçilebilir.

Fluor Uygulamaları

Fluorid diş çürüklerini önlemede veya yeni oluşmakta olan diş çürüklerini durdurmada en etkili ve basit yöntemdir. Uzun yıllar boyunca batılı ülkelerde sistemik(fluor tabletleri) olarak fluor uygulanmış bu sayede dişlerin yapısı fluor ile güçlendirilerek çürüklere karşı daha dayanıklı olmaları sağlanmıştır.

Ancak günümüzde fluorun dişlere direk uygulanmasının daha etkili olduğu anlaşılmıştır. Yapılan çalışmalar Fluorid’in dişler ağızda sürdükten sonra direkt dişler üzerine Fluor uygulanmasının çürükten korunmada en etkili yöntem olduğu ispatlamıştır. Fluor tabletleri 3 yaş ve altı çocuklarda yüksek çürük risk grubundakilere pedodontist takibiyle verilmelidir.

Pedodontistler tarafından uygulanan fluor çeşitli şekillerde(jel, solusyon.vernik) belirli periodlarla dişler sürdükten hemen sonra uygulanmaya başlanmalıdr ve en az dört yıl süreyle uygulanmalıdır.

Fissür örtücüler

Fissür örtücüler günümüzde koruyucu diş hekimliğinde en çok en çok uygulanan yöntemdir. Çocuklarımızın dişleri özellikle erken çocukluk döneminde süren daimi azı dişleri çiğneyici yüzeylerden çürümeye başlar. Azı dişlerinin çiğneyici yüzeylerinde bulunan derin girinti ve çıkıntılar yemek artıklarının sıkışarak çürük oluşturması için çok müsaitlerdir temizlikleri çok güçtür. Fissür sealentlar akışkan kıvamları sayesinde bu girintileri doldurarak buralara yemek artıklarının sıkışmasını engellemektedirler.

Fissür örtücülerin en uygun uygulama zamanı diş sürdüğü ilk aylardır. Bu uygulama sadece daimi dişlere değil uzun yıllar ağızda kalan süt dişlerede uygulanabilir. Fissür örtücünün uygulaması tamamen acısızdır. Dişlere özel aplikatörlerle uygulanır. Yapılan çalışmalar fissür örtücülerin %85-90 oranında dişleri çürüklerden koruduğunu bildirmiştir.

Dolgu

Dolgu, dişlerin çürük yapıcı bakteriler tarafından yapısı, rengi bozulmuş kısmının uzaklaştırılarak, buraya dişin yeniden fonksiyon görmesini sağlayacak özel maddelerin dişin şekline uygun olarak yerleştirilmesidir. Süt dişlerinin yapısı daimi dişlerden farklı olduğu için onlar için özel dolgu maddeleri kullanılmaktadır. Bu işi daha eğlenceli hale getirmek için yeni çıkan renkli dolgularda kullanılmaktadır.

Amputasyon

Amputasyon süt dişlerinde yaygın olarak kullanılan bir tedavi yöntemidir. Dişteki çürük dokunun dişi besleyen sinir ve damarlara kadar ulaştığı vakalarda uygulanır. Dişin çürük kısmıyla birlikte çürük yapıcı bakteriler tarafından etkilenen sinir ve damalarında uzaklaştırılmasıyla yapılır.

Bu sayede sinir ve damarların sadece bir kısmı uzaklaştırılarak dişin canlı kalması ve ağız içinde sağlıklı bir şekilde görev yapması sağlanır.

Kanal tedavisi

İleri derecede çürük olan dişlerin ağızda enfekte olmadan ağrısız ve sağlıklı şekilde kalabilmesi için çürükten etkilenen sinir ve damarların tümünün temizlenip dişin tedavi edilmesidir. Bu sayede diş çekilmekten kurtulur ve sağlıklı bir şekilde daimi dişler sürene kadar ağızda kalır.

Yer Tutucular

Yer tutucular; herhangi bir sebepten dolayı erken kaybedilmiş süt dişlerinin yerlerini korumak için yapılan hareketli veya sabit apareylerdir. Süt dişleri daimi dişler süren kadar doğal yer tutucu olarak görev yapmaktadırlar.

Eğer süt dişleri herhangi bir sebepten dolayı erken kaybedilir ise; 6 hafta içersinde diğer dişler bu boşluğa doğru kayarak çekilmiş süt dişinin yerini kapatırlar. Bu durum altta sürecek olan daimi dişin ideal yerinden sürmesine engel olacaktır. Eğer daimi diş, sürmesi gereken yerden süremez ise dişlerde çapraşıklığa ve bu da erken yaşlarda ortodontik problemlerle karşılaşılmasına sebep olabilir.Yer tutucular metal veya plastikten yapılan kişiye özel apareylerdir. Erken kaybedilmiş süt dişi sayısı veya lokalizasyonuna göre sabit veya hareketli olarak yapılabilmektedir.