Harput’ta, beyler selamlık dediğimiz bir yerde oturur, uzun kış gecelerinde kahve içip sohbetlerde bulunarak soğuk geceleri sıcak ederlerdi.
Gene böyle bir günde, aniden kapı çalınır, içeriye yaşlı, eli ayağı soğuktan donmuş birisi girer. Hemen mangalın yanına gelir ve üşümüşlüğün vermiş olduğu bir düşüncesizlikle, mangalın üzerine üfler. Mangaldan yükselen küller, beyleri küle boğar.
Mangalın küllerini yiyen beylerden biri, nazik ve beyliğin vermiş olduğu bir heybetle:
“Dayı sorması ayıp sen nerelisin?”
Yaptığı ayıbın farkında olan yaşlı adam:
“Bey bey, dayı ayı olduktan sonra nereli olduğu ne lazım.” der ve kendisini affettirir.